Ortaçgil released his first single, titled Anlamsız (Meaningless) while he was studying chemical engineering at the Istanbul University. In 1974, he released his first album, titled Benimle Oynar Misin (Would You Play with Me?). He married after releasing this album and concentrated on his family for the next ten years while working as a chemical engineer.
Afterwards, he began collaborating with another prominent Turkish singer-songwriter Fikret Kızılok. This collaboration resulted in the album Pencere Önü Çiçeği (The Flower in Front of the Window) released in 1986. Four years later he released his first solo work after sixteen years: 2. Perde (Second Act), which was followed by Oyuna Devam (Keep On Playing) a year later. In 2000, a tribute album; Bülent Ortaçgil İçin Söylenmiş Bülent Ortaçgil Şarkıları (Bulent Ortacgil Songs, Sung for Bulent Ortacgil) was released with the collaboration of various popular artists. This album remains the first and only tribute album in Turkey made for an artist who is still alive.
Bozburun
Bülent Ortaçgil Lyrics
Jump to: Overall Meaning ↴ Line by Line Meaning ↴
Cebimizde yalnızlık var
Şu dümdüz büyüyen gecede
Tek dostumuz yakamozlar
Kimsesiz koylar ortasında
Her biri başka siyah bu dağların
Güneşi yolladık bütün renklerle Oyuncağıyız artık alışkanlıkların
En küçük bir ses bile sanki gök gürültüsü
Kokuların şarkısı başlar
Ne çocuk sesi ne kent uğultusu gelir
Mişli geçmişte sorunlar saklanır
Aya dokunmanın tam zamanıdır
İçim kıpır kıpır deniz kıpırtısız
Gece giderek yayılmaktadır
Yıldızlar herkese göz kırpmaktadır
Güzellikler paylaşılmak ister
Sevdiğim uzakta belki uyumaktadır
En küçük bir ses bile sanki gök gürültüsü
İçim kıpır kıpır deniz kıpırtısız
The opening lines of Bülent Ortaçgil's song "Bozburun" set a pensive mood as the listener is taken on a journey through a dark, still night. The lyrics evoke a sense of solitude and melancholy, as the singer describes the rocky terrain ahead of them and the empty pocket of loneliness they carry. Despite this, they find solace in the surreal beauty of bioluminescent organisms, their only companions in the vast, lonely expanse. The singer is surrounded by quiet bays and towering mountain ranges that seem to stretch on endlessly in the inky blackness of the night. The singer observes that each of these jagged peaks has its own distinct hue, and they remind them of the beauty in our differences.
The second stanza further explores the eerie stillness of the night, with the singer describing how even the smallest sound resonates like a powerful thunderclap in this silent landscape. Their mind, however, is bursting with ideas, a tempest of thoughts and emotions threatening to overflow like the waves of the sea on the shore. The chorus offers a brief reprieve from the brooding atmosphere, as the singer remarks upon the stars sharing their brilliance with everyone, seeking to share the beauty that exists even in the darkest moments. Ultimately, the song carries a message of hope and a belief in the transformative power of love and connection, even in the midst of despair.
Line by Line Meaning
Boz taşlar önümüzde
The rocky terrain lies ahead of us
Cebimizde yalnızlık var
We carry loneliness in our pockets
Şu dümdüz büyüyen gecede
In this flat, growing night
Tek dostumuz yakamozlar
Our only companions are bioluminescent sea creatures
Kimsesiz koylar ortasında
Amidst desolate bays
Her biri başka siyah bu dağların
Each of these mountains blackened by something different
Güneşi yolladık bütün renklerle Oyuncağıyız artık alışkanlıkların
We sent the sun with all its colors, becoming playthings of our habits
En küçük bir ses bile sanki gök gürültüsü
Even the smallest sound feels like thunder
İçim kıpır kıpır deniz kıpırtısız
My heart is racing, while the sea is still
Kokuların şarkısı başlar
The melody of scents begins
Ne çocuk sesi ne kent uğultusu gelir
No child's voice or urban noise can be heard
Mişli geçmişte sorunlar saklanır
Problems are hidden in the past like quail in the brush
Aya dokunmanın tam zamanıdır
It's the perfect time to touch the moon
Gece giderek yayılmaktadır
The night is gradually spreading
Yıldızlar herkese göz kırpmaktadır
The stars are blinking at everyone
Güzellikler paylaşılmak ister
Beauty wants to be shared
Sevdiğim uzakta belki uyumaktadır
My beloved may be sleeping far away
En küçük bir ses bile sanki gök gürültüsü
Even the smallest sound feels like thunder
İçim kıpır kıpır deniz kıpırtısız
My heart is racing, while the sea is still
Contributed by Julia P. Suggest a correction in the comments below.
Cellular Automaton
Boz taşlar önümüzde Cebimizde yalnızlık var Şu dümdüz büyüyen gecede Tek dostumuz yakamozlar Kimsesiz koylar ortasında Her biri başka siyah bu dağların Güneşi yolladık bütün renklerle Oyuncağıyız artık alışkanlıkların … … En küçük bir ses bile sanki gök gürültüsü İçim kıpır kıpır deniz kıpırtısız …
Goksu Orman
Ortaçgil bu şarkıyı Bozburun'daki evinde 6 ayda yazmıştır. O mütevazı evinin penceresinden dışarı bakarak. Boz taşlara, kıpırtısız denize...
Paul & Queenie's World
Beautiful song - we loved Bozburun - it was soo beautiful - really special little place thanks for the beautiful video.
Yiğit Can
gracias
EmrE Evirgen | E&E TV
insanı yerinden kalkıp yollara sürükleyen parçalardan biri. hastasıyız.
35Temmuz
sadece müzisyen değilsin, kesinlikle efsane bi şairsin de Ortaçgil..:)
Hande Demir
Her zaman huzur veren şarkı.
ilhan cala
Sevgili Bülent Ortaçgil, siz Bozburun'a , Bozburun'da size o kadar yakışıyorsunuz ki... Nefis bir parça, her dinleyişimde o müthiş güzellikleri anımsıyorum.
Sefa Çavdar
Güneşi yolladık tüm renklerle
Oyuncağıyız artık alışkanlıkların
Abi çok büyük adamsın sen
elaacar73
yıldızları saydım sevdiğm adamın kollarında her gece, ilk defa denize girdim sevdiğim adamın kollarında, uyudum mışıl mşıl sevdiğim adamın kollarında ve bıraktım kalbimi bozburun sularında....