Mimbo
Manu Dibango Lyrics

Parmak izlerinde küllük hasarı ben bu defterin kötü ünlü yazarı
My fingerprints are all over it; I am the infamous author of this notebook

1001 gece boyunca sürdü masalım ruhum kadar pis ve de kirli sakalım
My story went on for 1001 nights; it's as dirty as my unkempt beard

gözlerini kapat sus dinle sabahı bütün dilekleri bir umuda iple saralım
Close your eyes, listen quietly, let's tie up all our wishes with hope

gecekonduda umutlar izle sarayı hayat kötü konuşur ama ninni sanalım
Watch the hopes in the shantytown, sing a lullaby about the palace, even though life speaks ill of it

bazen yakınlar vuslat gibi kilometreler kusmak gibi
Sometimes being close feels like being distant, like throwing up kilometers

son sigarayı yakmak gibi gece birikip içine dolup atmak gibi
It's like lighting up that last cigarette, like the night piling up and swallowing you whole

tan hala ahmak biri akıllanmayan aptal gibi
I am still like a foolish person who never learns from mistakes

hayat acımasız sana sevgi gösterir parasını bekleyen bir kaltak gibi
Life is merciless, it shows you love like a prostitute waiting for payment

hala kendine bi kadeh dolduracak nedenlerimi aralıyorsun
Why are you still searching for reasons to pour yourself another drink?

yada bi sigara yakıp bütün gece yapamadıklarına mı içlenip de ağlıyorsun
Or are you smoking a cigarette, crying for all the things you couldn't achieve tonight?

bilmiyorsun karanlık gölgeni haklarken güneşe bakmıyorsun
You don't know it yet, but you're acknowledging your dark shadow, while ignoring the sunshine

bilmiyorum bu şehir gibi beni çok fazla yanlış anlıyorsun
I don't know why, but you misunderstand me too much, like this city

arada sırada deniyorum yaşamayı biraz kalp atışlarımı yokluyorum
Sometimes, I try to live a bit, checking my heartbeat

yolumu bulamam içime kapanıp ecele kadar ölümü canıma takıp da zorluyorum
I can't find my way, closing up inside and forcing death until my last breath

yok bi yolu devamı cinnetin kanatlarından topluyorum
There is no continuation; I am gathering from the wings of madness

güneşi mi söndürdün oysaki ben karanlıktan korkuyordum
Did you extinguish the sun? I was afraid of the darkness

bırak sana yağsın yağmur benimle kalsın kar
Let the rain fall on you, let the snow stay with me

içimdeki yangılar yardım dayandım yar
I'm trying to endure the burning within me, with your help, my love

hiç sorma bi tarifi yok metanetim yok
Don't even ask, there's no explanation, I don't have the courage

bi tarifi yok- yok...
There's no explanation- just nothing...

köprüler yıkık şehirler saks mavisi
Bridges are broken, cities are a dull blue

saçların aynı tonda kalmış göz ferin kar tanesi
Your hair is the same hue as the sparkle in your eyes, like snowflakes

kalbin torpido gözünde bekler lağım faresi
Your heart waits like a torpedo in your eyes, like a sewer rat

ne kadar makul olur sen giderken bahar gelmesi
It would be reasonable for spring to arrive when you're gone

bak yine başlıyor biryerden sarsıntılar bırak gözlerin bana baksın biraz
Look, it's beginning to shake somewhere again. Just let your eyes look at me for a while

yağmur kokumuzu dindirsin gemi batsın içeriye dalsın sular
Let the rain drown out our scent, let the ship sink and the water seep inside

sen yokken dünya susar ve sen bir gülsen ağlar bu zat
When you're not here, the world is silent, and if you would laugh, it would weep

vedalarsa fazla gel gitli bütün bu zihnim kanlar kusar
If you say goodbye, my mind will hemorrhage

saat gitmez gerisin geri belki bunalıpda gidesin gelir
The time doesn't go back, but maybe you'll come back after being depressed

nispeten şarapla konuşur elin herkes der sana delisin deli
You talk relatively more clearly with wine; everyone says you're crazy

kalabalıkta yalnız kal bi fotoğraf karesinde anlat beni
Be alone in a crowd, describe me in a photograph

bazen ruhun çarmağa gerilir ama her anı saklar deri
Sometimes your soul is stretched to the limit, but your skin holds all the memories

hala çok yitik yanım tetikte parmak var çekip yanıl
I still have a lost side, my finger is on the trigger, ready to shoot and miss

dudaklarımda o sinir tadı ve kaburgam daki şiir kabı
There's a taste of irritation on my lips, and my ribcage is a vessel of poetry

biraz empati kur mesela kalbine sapla şu şırıngayı
Have a little empathy, inject this syringe straight into your heart

çektiğin acıları bi kenara topla hepsi yanımda şirin kalır
Put your pain aside, all of it will stay with me in a cute way