Karaca was born on 5th April 1945. His first group was called Dynamites, and was a classic rock cover band. Later he joined Jaguars, an Elvis Presley cover band. In 1967, he started to write his own music, forming the band Apaşlar, his first Turkish-language group. In 1969, Karaca and bass-player Serhan Karabay left Apaşlar and started an original Anatolian group called Kardaşlar (Brothers).
In 1972, Karaca joined the group Moğollar (Mongols), and wrote one of his best-known songs, "Namus Belası". However, Cahit Berkay, the leader of Moğollar, wanted an international name for his band, and he left for France to take the group to another level. Karaca, who wanted to continue his Anatolian beat sound, left Moğollar and started his own band Dervişan (Dervishes) in 1974. Karaca and Dervişan sang poetic and progressive songs.
He died on 8th February 2004 of heart and respiratory failure at the age of 58.
Istanbul'u Dinliyorum
Cem Karaca Lyrics
Jump to: Overall Meaning ↴ Line by Line Meaning ↴
Hafiften bir rüzgar esiyor
Yavaş yavaş sallanıyor
Yapraklar ağaçlarda
Uzaklarda çok uzaklarda
Sucuların hiç durmayan çıngırakları
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı
Başımda o eski alemlerin sarhoşluğu
Loş kayıkhaneleriyle bir yalı
Dinmiş lodosların uğultusu içinde
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı
Alnın sıcak mı değil mi biliyorum
Dudakların ıslak mı değil mi biliyorum
Alnın sıcak mı değil mi biliyorum
Dudakların ıslak mı değil mi biliyorum
Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından
Kalbinin vuruşundan anlıyorum
İstanbul′u İstanbul′u İstanbul'u dinliyorum
İstanbul′u İstanbul'u İstanbul′u dinliyorum
İstanbul'u İstanbul′u İstanbul'u dinliyorum
İstanbul'u İstanbul′u İstanbul′u dinliyorum
The song "İstanbul'u Dinliyorum" by Cem Karaca is a beautiful piece that describes the city of Istanbul in its own voice. The song opens with the poet describing the city's atmosphere - with his eyes shut, he hears the faint whistling of the wind and the rustling of leaves. The chimes of the water venders can be heard from far away, but the sounds of the city never stop.
Moving on, the poet describes the "old-world" charm of Istanbul's waterside pavilions and the din of the distant winds. He romanticizes about the lulls of the sea, the silence of the gushing wind, and the still waters of the city. The lyrical protagonist speaks of experiencing an intoxication that takes him back to times of ancient space and time, where he can hear the sound of Istanbul's past. It is a beautiful ode to the city that cannot be seen, but only felt and heard.
The last few verses of the song speak of the tranquilizing beauty of Istanbul's streets at night and the tranquillity of its waterways. The poet specifies that he can decipher between the slightest changes in the temperature of a person's body and know how their lips feel. However, the poet's attention is drawn back to observing the beautiful city of Istanbul - the icon of history and culture.
Line by Line Meaning
İstanbul′u dinliyorum, gözlerim kapalı
I am listening to Istanbul with my eyes closed.
Hafiften bir rüzgar esiyor
A gentle breeze is blowing.
Yavaş yavaş sallanıyor
Slowly swaying.
Yapraklar ağaçlarda
Leaves on the trees.
Uzaklarda çok uzaklarda
Far away, very far away.
Sucuların hiç durmayan çıngırakları
Never-ending clang of water sellers' bells.
Başımda o eski alemlerin sarhoşluğu
The intoxication of the past worlds in my head.
Loş kayıkhaneleriyle bir yalı
A mansion with dim boat houses.
Dinmiş lodosların uğultusu içinde
In the rumble of the subsided south-westerlies.
Alnın sıcak mı değil mi biliyorum
I know if your forehead is warm or not.
Dudakların ıslak mı değil mi biliyorum
I know if your lips are wet or not.
Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından
A white moon is rising behind the pistachio trees.
Kalbinin vuruşundan anlıyorum
I understand from the beat of your heart.
İstanbul′u İstanbul′u İstanbul'u dinliyorum
I am listening to Istanbul, Istanbul, Istanbul.
İstanbul′u İstanbul'u İstanbul′u dinliyorum
I am listening to Istanbul, Istanbul, Istanbul.
İstanbul'u İstanbul′u İstanbul'u dinliyorum
I am listening to Istanbul, Istanbul, Istanbul.
İstanbul'u İstanbul′u İstanbul′u dinliyorum
I am listening to Istanbul, Istanbul, Istanbul.
Writer(s): Orhan Veli Kanik, Muhtar Cem Karaca
Contributed by Aria O. Suggest a correction in the comments below.
@ahroryadgarov4971
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı
Önce hafiften bir rüzgar esiyor;
Yavaş yavaş sallanıyor
Yapraklar, ağaçlarda;
Uzaklarda, çok uzaklarda,
Sucuların hiç durmayan çıngırakları
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Kuşlar geçiyor, derken;
Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık.
Ağlar çekiliyor dalyanlarda;
Bir kadının suya değiyor ayakları;
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Serin serin Kapalıçarşı
Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa
Güvercin dolu avlular
Çekiç sesleri geliyor doklardan
Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları;
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Başımda eski alemlerin sarhoşluğu
Loş kayıkhanelerıyle bir yalı;
Dinmiş lodosların uğultusu içinde
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir yosma geciyor kaldırımdan;
Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar.
Bir şey düşüyor elinden yere;
Bir gül olmalı;
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir kuş çırpınıyor eteklerinde;
Alnın sıcak mı, değil mi, biliyorum;
Dudakların ıslak mı, değil mi, biliyorum;
Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından
Kalbinin vuruşundan anlıyorum;
İstanbul’u dinliyorum.
@ercanonat480
İstanbul sokaklarında
Yağmuru bekliyorum,
Gökyüzündeki bulutlara dokunuyorum
Bakışların gibi karmaşık,
Bir kayık geçiyor hicaz makamında
Yüreğin gibi buruk,
Bir ekmek arası balık alıyorum
Yorgunluk kokuyor,
Galata Kulesi gibi
Bir kadın geçiyor
Kızkulesi gibi unutulmuş,
Yüreğinde belki eski aşkları ile...
Dokunuyorum kirpiklerine
Çamlıca'daki çiğ tanesi gibi soğuk.
Gün batımında Aksaray'dan Beyazıt'a
Tarih kokuyorum kızıllığında.
Gün geceye kavuştuğunda,
Dudağındaki ben oluyorum.
Beyazıt caddelerinden Gülhane'ye
Gramafondan akan sevgili oluyorum...
Ercan Onat
@sladurmus7846
Teşekkür ediyorum. :) Belki bu yoruma ileride denk gelir de 2 saniyeliğine hatırlarsın beni.
@At-jd9rv
gel dinle buyur
@meliksahunsal5588
@Sıla Durmuş la git işine
@_joelma_8727
🥰
@coskuncavusoglu4996
Belki birgün gibi düşün Bende iyiyim tşk ederim
@spidermanahmet1049
gel dostum gel
@incila_nisa
“Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
kelimelerinse kifayetsiz olduğunu.”
Orhan Veli Kanık
@KuzzatAltay
Eskiden dünya güzelmiş. Talan edilmemiş İstanbul’u özledim, ne kadar İstanbullu olmasam da. İstanbul bir dünya mirasıdır. Kokusunu bir alan hiç unutmaz.
@meliksahunsal5588
bende çok özledim istanbulu. ama kokusuna gelirsek, istanbul leş gibi mazot kokuyor ve güzel bir kokusu yok. bunuda açık söze getirmek gerekiyor
@islalpaym6998
Sol bir rüzgârla gerçek
İstanbul'u dinlemek hoş.